İhracatta Ödeme Nasıl Güvence Altına Alınır?

İhracatta ödemenin müşteriden alınması en kritik süreçlerden birisini oluşturmaktadır.

Özellikle başka bir coğrafyada bulunan ve farklı hukuksal kurallara bağlı ithalatçı bir firmaya ürün gönderip, karşılığında ödemenin alınamaması veya çok geç alınması, yüksek miktarlı fakat düşük kar marjı ile çalışılması gereken günümüz ticaret hayatında, önemli bir sıkıntı kaynağı olarak, firmaların üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallanmaktadır.

Bir ihracat işlemine başlanmadan önce ihracatçı firmanın kendisine sorması gereken en kritik sorulardan birisi “yaptığımız bu ihracat karşılığında paramızı ne zaman alabiliriz” veya “ne şekilde alacağımızı sağlama alabiliriz” olmalıdır.

Zira bir dış ticaret işlemi birbirinden çoğu zaman yüzlerce kilometre uzaklıkta bulunan alıcı ve satıcı arasında gerçekleşmektedir.

Buna ilave olarak alıcı ve satıcı birbirinden farklı kanunlara, ticari geleneklere ve hatta etik kurallara bağlı olarak ticaret yapmaktadırlar.

Dolayısı ile bu kadar farklı yapılarda ticaret yapan alıcı ve satıcı arasında ödemelerin adaletli olarak yürüyebilmesi için dış ticarette kullanılacak olan ödeme yöntemlerinin de tıpkı diğer dış ticaret unsurları gibi standartlaştırılmış ve kolay uygulanabilir olması gerekmektedir ki işlemler ve para akışı aksamadan hızlıca yürüyebilsin.

Not: İhracatta Ödeme Nasıl Güvence Altına Alınır? başlıklı videomuzu izlemek için tıklayınız.

İhracatta Ödeme Nasıl Güvence Altına Alınır

Bugünkü yazımda, ihracatta ödemenin güvence altına alınabilmesi için dikkat edilmesi gereken noktaları açıklayacağım.

Bir ihracat işleminde güvenli olarak ödemenin ithalatçı firmadan alınabilmesi için izlenmesi gereken başlıca adımlar aşağıda belirtilmektedir.

Güvenli ihracat yapmanın ilk adımı müşterinin tanınmasından geçmektedir. Müşterinizi tanımak sizleri diğer tüm mekanizmalardan daha çok koruyacaktır.

İkinci adımda ithalatçı firmanın geçmiş bilgilerinin sorgulanması gelmektedir. Bu işlem Türkiye’nin yabancı ülkelerdeki müşavirlikleri kanalı ile yapılabileceği gibi ilave olarak kredibilite ölçen uluslararası sigorta şirketlerinden ithalatçı firmanın kredi geçmişi sorgulanarak alıcının geçmişinde herhangi bir kötü deneyim olup olmadığına da bakılmalıdır. Ayrıca işlem miktarı yüksek ise mutlaka firma ziyaret edilmelidir.

İthalatçı firmanın kredibilitesi ve geçmişi sorgulandıktan sonra genel olarak işlemin risk düzeyi tespit edilmelidir. Bunun için işlemin tutarı, alıcı ülke riski, ürün riski ve hukuki-politik risklere bakılmalıdır.

Bu aşamada tespit edilen risk düzeyine göre en uygun ödeme yöntemi seçilmelidir.

Örneğin çok riskli ve düşük tutarlı işlemler için peşin ödeme seçilebilecek iken, çok az riskli ve düşük tutarlı işlemlerde vesaik mukabili ödeme tercih edilebilecektir.

Eğer risk durumu belirli bir seviyenin üzerinde ise ve işlem tutarı da yüksek miktarda ise bu durumda akreditifli ödemelerden yana tercih kullanılmalıdır.

Hatta çok riskli işlemlerde akreditifli ödemelerde de izin verilen ödemenin belirli bir kısmının peşin alındığı “mix payment letter of credit” şekli ile ödemeli akreditiflerde ısrarcı olmakta fayda olacaktır.

ÖZGÜR EKER (CDCS)

Akreditif Danışmanlık ve Eğitim Hizmetleri