Akreditifli işlemlerde karşılaştığım en önemli yanlış anlamalardan bir tanesini de teyitli akreditiflerde ödemenin garanti altına alındığı şeklinde ihracatçı firmalardan tarafımıza gelen geri bildirimlerimlerdir.
İster teyitli olsun isterse teyitsiz olsun, bir akreditif altında ödeme alabilmek için mutlaka uygun evrak ibrazı yapmak gerekmektedir.
Teyitli akreditiflerde evraklar teyit bankası tarafından incelenmekte, evrakların uygun bulunması halinde teyit bankası ödeme taahhüttü altına girmektedir.
Teyitsiz akreditifler de ise evraklar amir banka tarafından incelenmekte, evrakların uygun bulunması halinde ödeme akreditif şartlarına göre yapılmaktadır.
Teyitli akreditifler altında teyit bankasının yapmış olduğu inceleme sonucunda evraklarda herhangi bir eksiklik bulunursa, biz buna akreditif terminolojisinde rezerv yani İngilizce discrepancy diyoruz, teyit önce askıya alınmakta, rezervler ihracatçı tarafından zamanında düzeltilemez ise de teyit düşmektedir.
Teyit bankası bulmuş olduğu rezervleri ihracatçı firmaya bildirmekte ihracatçı firma kendisine verilen süre içerisinde belgeleri düzeltemezse teyit düşmekte ve belgeler teyitsiz olarak amir bankaya gönderilmektedir.
Amir banka kendisine iletilen belgeleri incelemekte belgelerde herhangi bir rezerv bulması halinde ithalatçı firmaya rezervleri kabul edip etmediğini sormakta ve aldığı cevaba göre ya ihracatçı firmaya ödeme yapmakta ya da rezerv bildirimi göndermektedir.
Dolayısıyla teyitli akreditiflerde ödeme garantisi yalnızca uygun evrak ibrazı karşılığında geçerli olmaktadır. Rezervli evrak ibrazı durumunda teyit düşmekte ve belgeler teyitsiz olarak amir bankaya gönderilmektedir.
Örnek olay üzerinden konuyu açıklamaya çalışalım.
Devam