Akreditifte Haksız Rezerv: Tanımı ve Etkileri

Akreditif işlemlerinde haksız rezerv, amir bankanın (akreditifi açan banka), lehtar (akreditif lehtarı, genellikle ihracatçı) tarafından ibraz edilen belgelerde, akreditif kurallarına aykırı bir şekilde uygunsuzluk bulması durumuna verilen isimdir.

Bu, amir bankanın, geçerli bir neden olmaksızın veya kuralları yanlış yorumlayarak belgeleri reddetmesi veya ödemeyi geciktirmesi anlamına gelir.

Haksız rezerv uygulaması, özellikle lehtar açısından ciddi mağduriyetlere yol açabilir.

Lehtar, akreditif şartlarına uygun belgeleri hazırlayıp sunmasına rağmen, amir bankanın haksız gerekçelerle rezerv koyması nedeniyle ödemesini zamanında veya hiç alamama riskiyle karşı karşıya kalır. Bu durum, firmanın nakit akışını bozabilir ve ticari itibarını zedeleyebilir.

Sorun yalnızca lehtarları etkilemekle kalmaz. Akreditife teyidini eklemiş olan ve belgelerin uygunluğunu doğru bir şekilde tespit eden teyit bankaları da haksız rezervler nedeniyle zor durumda kalabilir.

Teyit bankası, lehtara ödeme yapmış veya ödeme taahhüdüne girmiş olabilir. Amir bankanın sonrasında haksız bir rezerv ileri sürmesi, teyit bankasının amir bankadan geri ödeme alamaması riskini doğurur.

Dolayısıyla, akreditifte haksız rezerv, hem lehtarlar hem de teyit bankaları için önemli bir finansal ve operasyonel risk oluşturmaktadır.

Haksız rezerv videomuzu izlemek için tıklayınız.

Akreditifte Haksız Rezerv

ICC Bankacılık Komisyonu kendisine iletilen pek çok konuda bankaların bulmuş oldukları rezervleri haksız olarak değerlendirmekte, geçersiz saymaktadır.

Aşağıdaki örnekte de kalite belgesine vurulan bir rezerv konusu ICC Bankacılık Komisyonu’na sorulmuş ve görüş ICC Opinion TA.783 numarası altında yayınlanmıştır.

Buna göre söz konusu akreditifte kalite sertifikasının “EN15376 spesifikasyonlarına dayanması” gerektiğine dair bir şart yer almaktadır.

Sunulan kalite sertifikasında “EN15376 spesifikasyonlarına dayanmaktadır” ifadesi bulunmakta; ancak, belgenin içeriğinde çeşitli spesifikasyonların dökümü yer almakta olup, bunlardan biri olan elektriksel iletkenlik için verilen sonuç, izin verilen maksimum değeri aşmaktadır; yani, maksimum 2.5 olması gerekirken sonuç 3.1 olarak gösterilmiştir.

Bununla birlikte, bu sonuç “EN15938” adlı farklı bir standarda göre belirlenmiştir – bu da akreditif şartı olan ve malların denetimine esas teşkil eden EN15376 standardından farklı bir standarttır.

Amir banka belgeleri söz konusu standarttaki değer uygunsuzluğu nedeniyle reddetmiştir.

ICC Bankacılık Komisyonu, kalite sertifikası üzerinde “EN15376 spesifikasyonlarına dayanmaktadır” ifadesini yeterli görmüş; amir bankanın yapacağı belge incelemesinde başka bir standardı inceleyip, akreditif şartında yer alan standard ile karşılaştırmasına yer olmadığı görüşünden yola çıkarak rezervi haksız bulmuştur.

ÖZGÜR EKER (CDCS)

Akreditif Danışmanlık ve Eğitim Hizmetleri